Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sultan Osman’ı yakalayan kullar, onu bir beygire bindirip türlü küfürlerle teşhir ederek götürdüler, “canım Osman Çelebi, meyhanelere basıp sipah ve yeniçeri taş gemisine koymak olur mu?” derlermiş; altuncu-oğlu denen “bir deni ve mübtezel ve mülevvisi bi-i’tibar padişahın mübarek ayaklarına sıkıp bazı sütüm (Küfürler) eyledikçe, merhumu mazlum ağlayıp “behey edepsiz, padişah değil miyim, tazelik başınızdan geçmedi mi” der idi. (Osman yaptığı aşırı işleri gençlik deneyimsizliği olarak mazur göstermek ister, kuşkusuz pişmandır.)
Sayfa 174 - II.OsmanKitabı okudu
Kurtuluş Savaşı
Başkomutan bu savaşın büyük önemine değindi. İngiltere hem Doğu Akdeniz'e, Hindistan yoluna, İran, Irak ve Kuveyt petrollerine egemen olmak, hem de emperyalizme baş kaldırmış olan Türkleri, dünya Müslümanları istiklal hevesine kapılmasınlar diye iyice cezalandırmak, Sevr Antlaşması'yla da bir daha baş kaldıramayacak hale getirmek
Sayfa 295Kitabı okudu
Reklam
Bir mazlum padişah SULTAN ALDÜLHAMİD
A- ŞEHZADELİĞİ Abdülhamid, Sultan Abdülmecid’in (1823-1861) dört şehzadesinden İkincisi olarak 21 Eylül 1842 tar­ ihinde Tîr-i Müjgan Kadınefendi’nin26 oğlu olarak Dünya’ya gelmiştir. İftira, yalan ve tezvirâtta had-hudud tanımayan düşmanları, O’nun muhterem validesi hakkında da mesnedsiz ve çirkin uydurmalarda bulunmuşlardır. Böyle iddialar, Sultan II. Abdülhamid’in zamanında da dedikodu hâlinde duyulmuş olmalıdır ki, yayınlanan Salnâmeler’de O’nun doğumu üzeri­ ne babası Abdülmecid’in Bâbıâli’ye gönderdiği hatt-ı hümâyûn her yıl tekrâren dercolunmuştur. Çerkeş asıllı olduğunda hiçbir tereddüt bulun­ mayan bu kadınefendinin , genç yaşta tutulduğu verem hastalığından kurtulamayarak Beylerbeyi Sarayı’nda 1853 yılında vefât etmesiyle Şehzade Abdülhamid Efendi, 11 yaşında yetim kalmıştır.
Sultan/halifeler kendilerini "Allah'ın yeryüzündeki gölgesi" olarak ilan ederken bir kısım hadislere dayanmışlardır. Örneğin İbn Neccar'ın Ebu Hureyre'den, Beyhaki (Şuabu'l-İman, 9/475) ve Hakim'in de İbn Ömer'den rivayet ettiklerine göre Hz. Muhammed şöyle buyurmuştur: "Sultan/padişah/devlet reisi, Allah'ın yeryüzündeki gölgesidir. Allah'ın bütün mazlum kulları ona sığınırlar…" (Aclunî, 1/521) İbn Ebi Şeybe'nin bildirdiğine göre Hz. Ebubekir-i Sıddık da şöyle demiştir: "Mütevazı ve âdil olan bir sultan, Allah'ın yeryüzündeki gölgesi ve mızrağıdır. Ona yetmiş sıddıkın sevabını verir." (Aclunî, a.y.) Kur'an'daki İslam'a göre peygamber dahil hiç kimse "Allah'ın gölgesi" olamayacağından bu tür hadislerin "uydurma" olduğu açıktır.
Sayfa 48 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Hâlbuki Anadolu’da emperyalistlere karşı istiklâl mücadelesi veren Türk milleti ve onun lideri Mustafa Kemal Paşa bütün mazlum milletlerin ümit ve heyecan kaynağıydı. Bunun en güzel örneklerinden birini Kızıl Ordunun istila ettiği Türkistan’dan kaçıp Hindistan’a gelen tarihçi Zeki Velidî Togan’ın anılarında görebiliriz: “O vakit Bombay’da bir
Sayfa 15 - M. Hayati ÖzkayaKitabı okudu
"Ruhi dengesizliğim sonucu camlara balkonlara çıkıp haykırdığımı söyleyenler, vaktiyle de bedbaht padişah İbrahim'e Deli İbrahim adını takmışlar, iftira etmişlerdir. Demek ki çekingen, uysal, içe kapanık, mazlum, iç yaşantılarında zeki kişilere 'deli' lâkırdısını yapıştırmak bizde yüzyıllardan beri süren bir âdettir."
Sayfa 527Kitabı okudu
Reklam
Bir mazlum padişah: Sultan abdülhamid
Sultan 2. Abdülhamid'i devirenler, zekâ ve siyâsi dirâyet itibariyle o büyük hükümdara çömez bile olamazlar.
Sayfa 32
"Hatırda değil iken, fikirde yokken" Anlatımın güzelliği
Uzun müddet hapiste yatan bir bi-günah mazlum Sultan Mustafa, hatırda değil iken ve fikirde yok iken tahta geçüp Osmanlı mülküne padişah oldu.
Sayfa 168 - Tugi-İbretnüma eseriKitabı okudu
Ve padişah ezberinde durmadan yinelenen gerekçesiz savsöz: “Reaya allahın bize vediasıdır.” düşlüyordu padişah “Tanrının vediası” mazlum halk bir yanda öte yanda ehl-i şer, eşkıya oysa, diyordu tarihler, yoğidi eşkıya beydi, subaşıydı, defterdardı eşkıya dağlarda mı haşa, konaklarda dişli yandaşları sekbanlarıyla yoğun zulmediyordu halka parasına, malına, canına oğluna, kızına ve “bizzarur” birleşiyordu reaya defetmeye zulmü
47 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.